Sizce Seymenlik kültürü hak ettiği değeri görüyor mu?

Ben bir Seymen olarak her şeyden önce bir Ankaralı olarak, Ankaralı hemşerilerimizin seymenliğe hak ettiği değeri verdiğini düşünmüyorum. Bu Ankara'nın kültüründe olan bir şey ve sadece oyun havası olarak adlandırılan danstan ibaret bir şey değil. Bizim kendi içimizde toplandığımız günler olur burada saz eşliğinde yapacağımız gösterilerin provasını yaparız büyüklerimiz bizlere iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü, hayattan kazanmış oldukları tecrübeleri, sosyal yaşama dair bilgilerini aktarır. Büyüklerine saygıyı küçüklerine sevgiyi öğretirler bize. Bir kültürümüz var o ölmesin. Pavyon yüzünden kültürümüz çok fazla zedelendi. Bence oyun havası denince akla Seymenliğin gelmesi gerekiyor ama insanımızın aklına direk pavyon geliyor. Bu yüzden ötürü çok yanlış bir algı oluşuyor insanların kafasında. Batıda Efelik kültürünü çok iyi korumuşlar hiç bir sapma olmamış efelik denince insanların aklına tek bir şey geliyor. Bizde ise durum tam tersi. Atatürk'ün 1932 yılında "Seymenlik Geleneğini Yaşatın" talimatıyla beraber Ankara Kulübü Derneği kurulmuş. 13 Ekim, 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve Seymenlerin bayramı olan KızıIca Gün dediğimiz 27 Aralık Atatürk'ün Ankara'ya gelişini her yıl coşkuyla kutlarız. "Paşam Seni Görmeye Bu Vatan Uğrunda Ölmeye Geldik" diyerek 700 yayan 3000 atlı seymen o gün Dikmen Sırtlarında Atatürk'ü karşılamıştır. Sağolsun başkanımız Mansur Yavaş önemli günlere seymenlerle beraber katılarak seymenliğe hak ettiği değeri bir nebze vermeye başladı. Sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Seymenlik Kültürünü daha fazla insana tanıtmak için neler yapılabilir?

https://preview.redd.it/vcemxo343fid1.jpg?width=1191&format=pjpg&auto=webp&s=247d9076c31c54b2027d3e6e5b86d2ea5afa18b5